Sabiha Gökçen Pistine Sığmıyor

Sabiha Gökçen Pistine Sığmıyor

Sabiha Gökçen Havalimanı yakın zamanda ikinci pistini devreye sokamazsa hızlı büyümesi sekteye uğrayabilir.

Bir dönemin çocuklarının travmasıdır kendilerine büyük gelen kıyafetleri giymek.
"Büyük alalım seneye de giyersin çocuğum" diye avuturdu anneler çocuklarını. Ancak aile ne kadar önlem alsa da o kıyafet hızla büyüyen çocuğa kısa bir süre sonra yine küçük gelirdi. Türkiye’de havalimanları da son dönemlerde benzer bir durum ile karşı karşıya. Atatürk Havalimanı’nda son dönemde artan rötarların başlıca nedeni hızla artan yolcu trafiğine 1,5 pistin yeterli olmaması. Halihazırda bu sorunu yaşayan sadece Atatürk Havalimanı olsa da yolcu trafiği hızla artan İstanbul Sabiha Gökçen (ISG) Havalimanı, kısa süre içerisinde benzer bir riskle karşı karşıya kalabilir. Havalimanı bu büyüme ivmesiyle kısa sürede ikinci bir piste ihtiyaç duyacak.

Türkiye 2000’li yıllara kadar hava ulaşımını sadece belirli bir zümrenin kullandığı bir ülkeydi. Ancak 2000’li yıllarla birlikte havacılıkta çok önemli bir ilerleme kaydetmeye başladı. ICF Airports Yönetim Kurulu Başkanı Alexandre Paul Zinnell, "Dünyanın neredeyse her köşesinde faaliyet gösteren bir havalimanı işletmeciliği kuruluşu olarak, Türkiye’nin 2004 yılından bu yana bu sektörde aldığı yolun, elde ettiği başarıların son derece çarpıcı olduğunu ifade etmek gerekiyor" diyor. Ancak bu büyüme ile birlikte, yapıldıkları dönem için Türkiye şartlarının çok ilerisinde havalimanları artık ihtiyacı karşılayamaz oldu.

Bu havalimanlarının başında ise ISG geliyordu. 5 milyonluk kapasitesi artık tam anlamıyla yeterli olamayan havalimanına, geçtiğimiz yılın son aylarında 25 milyonluk yeni terminal inşa edildi. Bu terminalin faaliyete geçmesiyle 2009 yılını 6 milyon 640 bin 230 yolcu ile kapatan ISG’nin 2010 yılı tahmini toplam 11 milyon yolcuya ulaşmak. İlk üç ay rakamları bu hedef doğrultusunda seyrediyor. 2010’nun ilk çeyreğinde ISG’nin toplam iç ve dış hat yolcu sayısında yüzde 96’lık bir artış gözlemleniyor.

İKİNCİ TERMİNAL GELİYOR
Ancak bu artış bazı handikapları da beraberinde getirebilir. Halihazırda ISG’nin sadece bir pisti var. Artan yolcu trafiği, tıpkı Atatürk Havalimanı’nda olduğu gibi rötarlara neden olabilir. Mevcut tek pist, şimdilik taksi sürelerinde bir sorun oluşturmuyor. Ancak bir iki yıl içerisinde bu taksi sürelerinde artışlar olabilir. Bu durumu çözmek için ISG yönetimi öncelikli olarak uçakların taksi alanlarını geliştirmeyi planlıyor. Akabinde ise ikinci pist için kamulaştırma yapılacak. Bu kamulaştırmanın bedeli 100 milyon dolar civarında olacak. Bu pistin maliyetinin ise 500 milyon doları bulması öngörülüyor. ISG CEO’su Gökhan Buğday, "İkinci pist, birinci pistten bağımsız olarak saatteki uçak sayımızı 70’e çıkaracak. iki pist arasındaki bağlantılar ile bu rakamı 90’a götürme şansımız var. Bu da 50 milyon yolcu anlamına geliyor" diyor.
İkinci pist Airbus’ın A 380 uçaklarının da inebileceği özelliklerde olacak. Halihazırda Atatürk Havalimanı’nın pisti bu uçakların inişine uygun değil.

Yeni pistin yapılmasının ardından 2017 yılından sonra ikinci terminal projesi hayata geçirilecek. Bu pistin de devreye girmesiyle havalimanının kapasitesi 50 milyon yolcuya ulaşacak. ISG yönetimi gelecek yıllarda eski terminali de kullanıma açmayı planlıyor. Bu yolcu kapasitesi şimdilik büyük görünse de havalimanının potansiyeli oldukça yüksek.
İstanbul ile Ankara arasında hiçbir uluslararası havalimanı bulunmuyor. Bunun yanı sıra 2012 yılında Kartal Pendik, 2013’de de Marmaray gibi raylı projelerin hayata geçmesi öngörülüyor. Bu projelerin hayata geçmesiyle havalimanının trafiğinde önemli artışlar gözlemlenebilir. O zaman belki ikinci pist bile küçük gelecek.

Osman Kurt
Businessweek Türkiye
ANALİZ
HAVACILIK

X