modern yapısı da havalimanımızın en önemli özellikleri arasında yer alıyor. Atatürk Havalimanı 30 milyon yolcuya ulaştı. Aslında şu anda kapasitesini aşmış bulunuyor. Bunun yanında iki havalimanı arasında önemli farklılıklar var. Örneğin Atatürk Havalimanı’nda yapılamayan, Sabiha Gökçen’de tax süreleri 6-7 dakika civarında. Atatürk Havalimanı’nda 30 dakika civarında yani yolcular uçağa binip kapılar kapandıktan uçuşa kadar beklenen süre. Bu sizin daha uzun süre yakıt yakmanıza neden oluyor ki, bu bir maliyet. Sonra uçuş ekibini senede 1000 saat uçurabiliyorsunuz 1100 saat mümkün değil, bu da yeni personel ve artı bir maliyet. Burada şirketler adına maliyetler minimum seviyede, buna paralel olarak da yolcu cazip fiyatlara uçuş imkanı buluyor.
Bir de ikinci pisti hizmete alma hedefiniz var...
Evet... İkinci pisti en geç 2013 yılına kadar hizmete almayı planlıyoruz. En önemli farklarımızdan biri de bu olacak. Planlaması halen devam eden ikinci pist yapıldığında dünyanın en büyük uçağı Airbus A380’in inebileceği Türkiye’deki tek havalimanı Sabiha Gökçen olacak.
Önümüzdeki 5 yıllık dönemde İSG’nin nasıl bir konumda olacağını düşünüyorsunuz? Gelecek planlarınızdan söz eder misiniz?
ÎSG olarak çok kısa zamanda hızla yol kat ettiğimizin farkındayız. Rakamsal verilere baktığımızda. Sabiha Gökçende şu anda günlük 350 uçağın iniş-kalkış yaptığını göz önüne alırsak, gelecek birkaç yılda hava trafiğinin günlük 600’lere kadar çıkacağı öngörülüyor.
Bu da bize amaçlarımıza ulaşmak için proje hedeflerimizi önceye çekmemiz gerektiğini gösteriyor.
Ulaştırma Bakanlığının çok doğru bir yaklaşım ile başlattığı ‘herkes uçağa binecek’ hedefi ile Türkiye’deki hava ulaşımının gelişiminde; iç hat uçuşların tüm özel havayollarına açılması ve vergilerin indirilmesi çok etkili oldu. Bugün 39 TL hatta önceden yapılan planlamalarla 9 TL’ye bile uçak bileti alınabilecek bir duruma geldik. Sabiha Gökçen’deki havayolu şirketleri ile Anadolu’nun bir köşesinden gelip 49,79 ve 99 dolara Avrupa’ya uçulabiliyor. İlerleyen dönemde de bunun artarak devam edeceği kaçınılmaz ve önüne geçilmez bir gerçektir. İstanbul’un merkez olma hali her geçen gün artıyor. Geçen yıl 8 bu yıl 10 milyon turistin dünya şehrine gelmesini bekliyoruz. İstanbul büyük bir metropol. Dışarıya açık yapısı ile binlerce kişi her gün seyahat için yola çıkıyor. İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı aslında Asya ile Avrupa arasındaki en önemli köprü. Yolcularımıza en iyi hizmeti vermek için çaba harcıyoruz. Minimum ve kayda değmez farklarla, zamanında uçuş imkanı yaratma hedefiyle çalışıyoruz. Havalimanımızı tercih eden havayolları en uygun fiyat seçeneklerini müşteriye sunuyor. İSG kırmızı ışıksız ulaşılabilen bir havalimanı. Misafirlerimiz de zahmet çekmeden trafiğe takılmadan bu havalimanına ulaşacaklarını biliyorlar. Önümüzdeki 5 yılda İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanının önemi daha da artacak.
ÜÇÜNCÜ HAVALİMANI İÇİN 14 MİLYON YOLCUYA İHTİYAÇ VAR
İstanbul’un 3’üncü bir havaalanına ihtiyacı var mı?İstanbul’un üçüncü havalimanına ihtiyacı olup olmadığı tanım meselesi. Bu, İstanbul’un önümüzdeki dönemdeki gelişimine bağlı. Ne kadar yolcuya hitap edeceği önemli. Dünyadaki örneklerde yolcu sayısı 55 milyona geldiği zaman üçüncü bir havalimanının yapılması gündeme geliyor, İstanbul’da şu anda 11 milyon yolcu Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan. 30 milyon yolcu da Atatürk Havalimanından gelip geçiyor. Yani, özetle üçüncü havalimanının gündeme gelmesi için daha 14 milyon yolcuya ihtiyacımız var. Üçüncü havalimanının Silivri’ye yapılacağı söylentileri, yer sorunundan dolayı ortaya atılmış olabilir.
İstanbul’da belli projeler için uygun alan bulmak gerçekten zorlaştı.