Sabiha Gökçen İstanbul’u uçuruyor

Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, yeni terminal binasıyla büyümeye devam ediyor.

Sizler için yeni yapılan terminali karış karış gezdik; restoranlarıyla mağazalarıyla küçük ve yapay bir şehirle karşılaştık. Ev diyoruz, çünkü Sobiha Gökçen Uluslararası Havalimanı yeni teinal binası bir ev kadar sıcak ve konforlu. Bir de kutu gibi, sade… Kafa karıştırmıyor. Bu bakımdan oldukça avantajlı. Daha on yıl öncesine kadar seyrek uçuşların olduğu hatta insanların gülüp geçtiği bir alandı. Yani kimseye inandırıcı gelmiyordu burada bir uçuş ağının oluşacağı. Şimdi ise günde ortalama 230 uçak limana misafir oluyor. Low-cost yani düşük bütçeli uçuş konseptiyle hayata geçen havaalanındaki bu büyüme ne bir şans, ne de bir tesadüf. İleride bahsettiklerimizi okuyunca ne dediğimizi daha iyi anlayacaksınız.
Pegasus’un uçaklarını uçurmasıyla burada hareket başladı. Onun açtığı kapıdan THY, Sun Express gibi diğer hava yolu şirketleri de girdi. Uluslararası uçuşlar başladı ve alan yetmemeye başladı. Şimdi karşımıza yeni terminal binasıyla teknolojik bir şehir olarak çıkıyor Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı.
Bu şehir, Limak inşaat tarafından hayata geçirilmiş.Kapıdan adımınızı atar atmaz dev bir alışveriş merkezine gelmiş gibi hissediyorsunuz. Tavanların tasarımı gün ışığını içeriye taşıyor. Böylelikle elektrikten tasarruf edilmiş olunuyor. Liman bünyesinde birçok restoran ve mağaza yer alıyor. Restoranlar hakkındaki ayrıntıları ilerleyen sayfalarda bulacaksınız. Bu mekanlar limandaki hareketliliğin en önemli parçası hiç kuşkusuz. Fiyat politikası da low-cost uçuşlara uygun olarak düzenlenmiş. Diğer havaalanı tesisleriyle karşılaştırılınca oldukça hesaplı.
Limanda iç ve dış hat terminalleri aynı bölgede. Burada çalışanlara göre çığ gibi büyüyen potansiye yüzünden iç ve dış terminallerin yerleri ileride ayrılacak. Gerçi proje 25 milyon yolcuya hizmet edecek şekilde yapılandırılmış. Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın gelişimine bakıldığında, bu rakamı katlayacak bir insan kalabalığının buraya akacağı öngörülebilir.
Havalimanı gezimize ilk önce iç hatlar gidişten başladık. Birkaç konforlu kafe ve restoran burada yolcuları bekliyor. THY’nin CIP Lounge’ı da üst katta bulunuyor. Daha çok yeni olduğu için bazı mağazalar hazırlık sürecinde. Bekleme salonu son derece şık ve dingin. Yeni bir yapı olmanın avantajını çok iyi kullanmışlar. Koltuklar,koridorlar, uçuş bilgilerinin yer aldığı ekranlar çok şık. Bu bölümden sonraki durağımız dış hatlar. terminali oluyor. Bırakın İstanbul’u dünyada bile seçkin "free shop’lar arasına girecek bir mağaza yaratmışlar. 4 bin 500 metrekarelik bir alanı kaplayan Setur Duty Free ışıltılı reyonları ile adeta bir çekim merkezi olmuş. Kozmetik meraklıları burada vaktin nasıl geçtiğini anlamayacak. Birçok mağaza ve kafe yine bu kısımda yolcuların hizmetine sunulmuş.
Rakamlarla Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı;

  • Terminal binası 210 bin metrekarelik bir alana yayılıyor.
  • Liman içindeki restoran ve kafelere 7 bin 500 mekrekare yer ayrılmış,
  • 24 adet self check-in kiosku ve 42 adet pasaport kontrol kontuorı bulunuyor.
  • Bagaj aktarma sistemi, yedi adet bagaj alım bandına sahip ve 7 bin 500 bagaj taşıma kapasitesi var,
  • Apron manzaralı 3 bin 500 metrekare CİP lounge bölümü mevcut.
    Konferans salonu 200 kişilik.
  • 56 adet apron uçak park yeri bulunuyor.
  • Havalimanı binası 7.5 - 8 büyüklüğündeki bir depreme karşı durabiliyor.

DÜNYANIN EN HIZLI BÜYÜYEN LİMANLARINDAN BİRİYİZ!

Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı CEO’su Gökhan Buğday, yeni termina binasındaki ofisinde limanla i gili sorularımızı yanıtladı.
Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın potansiyelini sizden dinleyebilir miyiz?

Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda potansiyel çok yüksek; burası İstanbul’un ikinci büyük marketi. Büyük bir pazar burası. Bu kanıya naşıl vardığımı sorarsanız size şunu söyleyebilirim. 2008 yılını 4.4 milyon, 2009’u 6.5 milyon yolcu ile kapattık. 2010 yılında ise 10 milyonu geçmeyi düşünüyoruz. Bu rakamlar limanın potansiyelini ortaya döküyor. Danışma şirketlerinin yaptığı tahminler de bu konuda iyi ipuçları veriyor.
Bu bahsettiğiniz rakamlardaki artışın sebebini neye bağlıyorsunuz?
Türkiye’deki iç hatta uçan yolcu sayısının artması en önemli sebeplerden biri. Anadolu yakası ve civarındaki insanların bu havaalanını kullanması, Istanbu’un dünyadaki hem tarihi hem jeopolitik önemi diğer sebepler arasında.
Dış hatlarda da hayli yol kat ettiniz.
Dünyada dış hatlarda büyüyen havalimanı çok az. Bu durgunluğa rağmen Sabiha Gökçen dünya çapında büyüyen limanlardan biri olarak kayıtlara geçiyor. Bu gelişmede de birçok etken söz konusu, İstanbul’un ve Türkiye’nin potansiyeli buraya sürekli akışı sağlıyor. Atatürk Havalimanı’nın yeteri kadar uçağı misafir edememesi yurt dışı uçaklarının bu limana yönelmesine sebep oluyor.
İstanbul için sizce buranın önemi nedir?
Bence çok önemli. Bu liman her şeyden önce Anadolu yakasında yaşayan altı milyon insan için büyük rahatlık. Sadece İstanbul Anadolu yakası değil, İzmit’ten Ankara’ya kadar geniş bir bölgenin de uçuş ihtiyacı buradan karşılanmaya başladı. Söz konusu olan bu bölgenin de havalimanıyız.
Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın avantajlarından bahseder misiniz?
Buradan uçmak çok tasarruflu. Anadolu yakası insanı için daha önce de söylediğim gibi büyük avantaj, İnsanlar köprüyü geçmeye gerek kalmadan uçağa biniyorlar. Trafik yüzünden zaman kaybetmiyorlar. Dolayısıyla benzin ve zaman tasarrufu yapılıyor. Buradaki uçuşlar da bildiğiniz gibi oldukça hesaplı. Dünyada artık insanlar ucuz olarak tabir edilen low-cost havayollarını kullanmak istiyor. Ekonomik bütçeler daraldı. Dolayısıyla daha hesaplı olanın peşinden gidiyorlar. Dünyada en çok büyüyen hava yolları şirketleri de bu tarz ucuz ulaşımı sağlayanlar. Tabii şöye bir yanlış anlaşılma olmasın. Bu tür hava yollarını kullananlar sadece düşük gelirli insanlar değil. Şirketlerin çok sık seyahat eden personelleri de bunu kullanıyor.
Yeni terminal binasından bahseder misiniz?
Daha önceki terminal binamız çok yetersizdi. Para harcamak isteyen insanların ihtiyaçlarını karşılayacak mağaza ve restoranların daha fazla olması gerekiyordu. Yeni termina daha çok yolcu ihtiyaçları için inşa edidi. Her şeyiyle eksiksiz, tam donanımlı, güvenli bir terminal...

SABİHA GÖKÇENİN LEZZET ÜSLERİ

Her tarza ve bütçeye uğun mekan, liman içinde yolcuları bekliyor. En iyilerini derledik.

Ally’s Sportsbar&Restaurant
Dış hatlar terminali içinde bulunan mekan uçağı kaçırtacak kadar keyifli. Renkli ışıklandırması, rahat koltukları ile tüm yorgunluğunuzu atacak cinsten. Bilardo oynayarak yolculuk stresini atabilirsiniz. Mönüsünde bulunan makarnalar, steak çeşitleri, atıştırmalıklar çok beğeniliyor. Ortalama 20 TL’ye yemek yenilebiliyor.
Busstop
Yemek yerine daha çok sandviç tarzı atıştırmalıkları tercih ederseniz, bu mekandan memnun ayrılacağınız kesin. Bir dürüm ve içecek için 12.50 TL ödüyorsunuz. Tatlılı bir kahve keyfi de 10 TL’ye geliyor.
Center Point
Liman içinde iki adet şubesi bulunuyor. Biri açık alanda diğeri iç hatlar gidiş terminali içinde. Alakart mönünün yanı sıra, her güne özel et mönüsü de oluşturuyorlar. Limanın en şık adreslerinden birisi.
Drive Inn Cafe
Beyaz masa ve sandalyeleri ile hemen dikkati çekiyor. Konumu itibariyle de hareketli bir noktada. Burada havalimanındaki hareketliliği hissedebiliyorsunuz. 15 TL’ye açlığınızı bastırabilirsiniz.
Piano
İç hatlar terminali içinde hoş ve keyifli bir kafe. Yolculuk öncesi tatlı bir şeyler eşliğinde kahve veya cay içebilirsiniz.
Simit Sarayı
Şehirde rastladığımız şubelerinden oldukça farklı. Son derece şık dizayn edilmiş. Çok talep gördüğünü dışından bakınca anlıyorsunuz. Oldukça kalabalık. Makul fiyatları da buraya olan ilginin sebeplerinden birisi.
Veranda
Havalimanı içindeki en lüks mekanlardan. Dekorasyonu son derece dikkat çekici. Mönüsü oldukça zengin. Et yemeklerinden sebzelere kadar birçok ürün bulunuyor. Her güne özel olarak hazırlanan açık büfe var. Buradan da istediğiniz yemeği seçebilirsiniz. En az 20 TL’ye güzel bir yemek yiyebilirsiniz.

ALIŞVERİŞ CENNETİ OLMAYA ADAY!
Birçok mağazanın da bulunduğu limanda yer alan New Bazaar’ı keşfedin.

Sabiha Gökçen Havalimanı’nın içinde birçok mağaza var. Acil yolculuklarda veya alışverişe vakti olmayanlar için oldukça hesaplı seçenekler sunuyor. Dolunay, Salkım Büfe, Port’es, Decorinn... Bunların arasında dikkat çeken bir mağaza daha var. New Bazaar hem tasarımı hem de ürünleri ile mutlaka uğranılması gereken bir adres. Son dakikaya kalanlar için renkli porseen objeler, biblolar, heykeller, aksesuarlar, süs eşyaları, ev tekstil ürünleri hatta çay ve kuruyemiş çeşitleri satılıyor. Hediyelik alışverişinizi bu dükkana gönül rahatlığıyla saklayabilirsiniz. New Bazaar mağazasının mimarı ve tasarımcısı Mimar Kayhan Poroy sorularımızı yanıtladı.

New Bazaar mağazasını mimari açıdan ele alır mısınız? Havalimanındaki diğer mekanlardan oldukça farklı, tasarım yaparken neyi göz önünde bulundurdunuz?

New Bazaar’ı tasarlarken Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’na gelen yolcuların alan mağazaları gibi değil de tamamen alışveriş merkezi mağazası gibi bir tasarım görmelerini istedim. Bu aşamada görselliğe önem vererek düşünülmüş bir mağaza yarattım, İki dakika bile kalsalar hoş vakit geçirebilmelerini amaçladım. Rahat rahat stant aralarından geçmeleri ve ürünlere kısa zamanda ulaşmalarını hedefledim.

Çalışma süreci nasıldı, böyle bir liman içinde olmanın zorluğu ve avantajı nedir?

1,5 – 2 ay gibi bir süremiz vardı ve çeşitli zorluklar içinde çalışıldı. Havaalanı yetkililerinin istekleri belki bizim güvenliğimiz için düşünüldü; fakat işlerimizi çok aksattı. Son iki hafta neredeyse 24 saat çalışıldı.
New Bazaar mağazasının genel konspetini sizden dinleyebilir miyiz?
New Bazaar ilk olarak daha rustik tarzda tasarlanmıştı. Havaalanı yetkilileri imanın tasarımına uymasını ve bu yönde değişmesi gerektiğini söylediler. Bizim şu anda ahşap olan duvarımız taş kaplama idi ve etrafında kemerler vardı. Sadece bu kısmı değiştirerek daha modern bir çizgi yakaladık. Ahşap kaplı duvar tek tek yapıştırılarak elde edildi.

İstanbul’da çevrenize baktığınızda mağaza tasarımcılığı hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce insanlar işlettikleri mağaza ve restoranlara yeteri kadar önem veriyor mu?

Bu soru bana 10 sene önce gelse kimse tasarıma önem vermiyor derdim. İnsanlar yurt dışına çıktıkça tasarımın da önemli olduğunu anladılar. Bence tasarım ile işlevselliği birleştirirsek çok güzel mağazalar ortaya çıkar ve aynı zamanda kullanışlı olur. Alışveriş merkezlerindeki mağazalara, sokak mağazalarına ve restoranlara yeterince önem gösteriliyor. Bunu da yapılan işler gösteriyor.

İstanbul’un önemli mimarlarından biri olarak size sormak İsteriz, Sabiha Gökçen Havalimanı’nı nasıl buluyorsunuz?

Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı tasarım olarak çok güzel düşünülmüş. Ayrıca son derece kullanışlı. Çatının yapısı ve iç tavan kısmının tasarımı tam üç boyutlu tasarıma güzel bir örnek.

Sizi şehirde heyecanlandıran başka büyük projeler var mı?

Çok değişik projeler var… Cephelerde paslanmaz demir ve ahşabın kullanılması beni hep heyecanlandırıyor. İç mekanlarda ışık oyunlarıyla istediğiniz görüntüyü hissettirebilirsiniz insanlara. Size bu konuda isim vermek istemem; çünkü çok sayıda mağaza ve restoran var beni heyecanlandıran. Söylemeyi unuttuğum mekanlara haksızlık etmek istemem.

X