İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı işletmecisi İSG’nin CEO’su Gökhan Buğday sorularımızı yanıtladı.

Sabiha Gökçen Havalimanı sektörde önemli bir parlama yarattı. Diğer örnekleri de göz önüne alarak, yeni terminal için bir kapasite değerlendirmesi yapmanızı isteyebilir miyiz?

İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı Yatırım Yapım ve İşletme A.Ş. kısa adı ile ISG, 1 Mayıs 2008’de İstanbul Sabiha Gökçen’in 20 yıllık işletme hakkını 1 milyar 932 milyon Euro karşılığı devraldı. Bu tarihten sonra 500 milyon Euro’luk yatırımla havalimanının yıllık yolcu kapasitesini 25 milyona çıkaran ve toplam 320 bin m2’lik alana yayılan yeni terminal binasını inşa ettik ve 31 Ekim 2009 tarihi itibarıyla hizmete aldık. Terminalimizden 2009 yılında 6.639.958 yolcu uçuş yaptı. Bu rakam 2008’le karşılaştırıldığında %52.3’lük bir büyümeye denk geliyor. Bu büyüme ileriki dönemler içinde bize umut veriyor.

Havalimanı gibi büyük ölçekli ve kompleks işletmelerde yönetim veya işletme stratejileri bir fark yaratıyor mu? Size göre sistemin doğru çalışması için en önemli halkayı işin hangi kısmı oluşturuyor?

Kesinlikle, havalimanı işletmeciliği yolcu memnuniyeti ve mükemmeliyetçi anlayışın en üst seviyede yaşandığı bir sektör. Dünyada ve Türkiye’de havacılık sektörünün geldiği nokta hepimiz için büyük önem arz ediyor. Bu noktadan hareketle dünyadaki hava trafiğini çok iyi analiz ediyoruz, sadece teknik özelliklerimiz ve kapasitemizin avantajlarıyla hareket etmiyoruz. Havalimanı işletmeciliğinin başlı başına bir sorumluluk olduğunun bilinci ile insan kaynağına da büyük yatırımlar yapıyoruz. Yolcu memnuniyeti her zaman en büyük önceliğimizi oluşturuyor.

Sabiha Gökçen yeni terminal binası, hem kapasitesi hem de yolcu yoğunluğuyla iddialı bir noktaya oturuyor. İlerisi için hedefleriniz neler?

2009 yılında rekor bir yolcu artışı elde ettik. Hiç şüphesiz havayollarının dab u artışta etkisi çok büyük. Sabiha Gökçen’den uçuş yapan tüm yerli ve yabancı havayolu şirketleriyle bir aile haline geldik. Başta filosunu her geçen gün genişleten ve destinasyonlarını artıran, SunExpress başta olmak üzere tüm havayolu şirketlerine teşekkür borçluyuz. 2010 yılında amacımız bu aileyi yeni şirketlerle daha da genişleterek daha fazla uçuş noktasına ve 10 milyonun üzerinde yolcu sayısına ulaşmaktır.

Sabiha Gökçen’in kent içindeki konumu hakkında ne söylemek istersiniz?
İstanbul tüm dünyada gelişen bir iş ve cazibe merkezi olarak gösteriliyor. İstanbul’un Anadolu Yakası Türkiye’nin üretim ve sanayisinin ana aksı olarak tanımlayabileceğimiz Doğu ve Güney Marmara’ya 2 saatlik mesafesiyle önemli bir odak noktası haline geliyor. İSG olarak, bu potansiyeli çok yüksek hinterlandın dünyaya açılan en yakın kapısı olma konumunda yer alıyoruz.

Sizce Sabiha Gökçen uçan yolcu sayısını etkiledi mi?

“Catchment area” olarak adlandırdığımız Doğu ve Güney Marmara Bölgesi’nde 100 km’lik bir alanda yaklaşık 17,5 milyon insan yaşıyor. Açıkçası arz talep dengesini iyi yönettiğimizi, havacılık sektörünün yakalamış olduğu müthiş ivme sayesinde artan kapasiteyi ve talebi çok iyi karşıladığımızı düşünüyoruz. Evet, Sabiha Gökçen Havalimanı’nın bu artışta çok büyük bir payı var.

Sunnytimes
Mart 2010
Business portre


Sabiha Gökçen, 8 büyüklüğünde depreme karşı güçlendirildi

İstanbul’un Anadolu yakasında ki hava trafiğini hareketlendiren Sabiha Gökçen Havalimanı’nda (İSG 8 şiddetindeki depreme dayanacak şekilde önlemler artırıldı. 3 bin 119 kazık üzerine oturtulan havalimanında depremin etkisini azaltmak için dünyada örneği az olan 292 adet sismik izolatör cihazı kullanıldı. İSG CEO’su Gökhan Buğday, "etkin fay hattı üzerinde yer alan bir ülkede yaşadıkları bilinci ile hareket ettiklerini vurguladı. Uygulanan izolatörler sayesinde, deprem anında oluşan sismik yükün binaya yıkıcı bir güç aktarmayarak önemli. kısmını emdiğine işaret eden Buğday, böylece taşıyıcı sistemi ayakta tutarak depremin etkisinin azaltıldığını ifade etti. Buğday, "Yeni uluslararası terminal binasında bu güvenliğin sağlanması için, 252 kolonun her birisine, 24 adet iskele bloğuna ve viyadüklere 16 adet olmak üzere toplamda 292 adet sismik izolatör cihazı yerleştirildi. Terminal işletmeciliğinin her aşamasında sosyal sorumluluk bilinci ile hareket etmeye özen gösteriyoruz." dedi. Yıllık 25 milyon yolcu ağırlama kapasitesine ulaşan havalimanındaki terminal binası ile ekleri, 8 büyüklüğündeki bir depreme dayanacak şekilde tasarlandı. ABD’nin bir milyon tirajlı bilim dergisi ‘Wired Science’, bu özellikleriyle Sabiha Gökçen’deki yeni dış hat terminalini, dünyanın depreme en dayanıklı binası olarak gösterdi.

Zaman
28 Ocak 2010
Seyfettin Koçak

Türkiye’nin en büyük havalimanı butik oteli Sabiha Gökçen’de

Sabiha Gökçen Havalimanı’nda açılan butik otel konforu ve çağdaş dizaynı ile göz kamaştırıyor. Otelde ayrıca iki adet engelli odası bulunuyor. Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı oteline kavuştu. Kara ve hava tarafından ayrı girişleri olan 4 katlı İstanbul Sabiha Gökçen (lSG) Airport Hotel de, 2 adet engelli odası olmak üzere, 116 standart oda (min. 22m2), 12 süit oda (min. 6Qm2) bulunuyor. Türkiye’nın en büyük havalimanı butik oteli olan ISG Airport Hotel’in hava tarafında konaklama yapmak isteyenler için, havayolu şirketinden uçağa biniş kartlarını almış olmaları ve pasaport kontrolünden geçmeleri gerekiyor. Dış hatlardan iç hatlara veya iç hatlardan dış hatlara bağlantılı uçuşlarda bu alana giriş yapılamıyor. Otelin kara tarafında "oda ve kahvaltı" servisi, hava (transit) tarafında ise sadece "oda" hizmeti sunuluyor. 0-6 yaş arası çocuklar otelde ücretsiz olarak konaklayabiliyor. Otelin tüm odalarında kablosuz internet servisi de verilirken odalarda çelik kasada bulunuyor. 128 oda kapasitesi ile ISG Airport Hotel, Anadolu yakasında ki kongre turizminden de önemli bir pay almayı hedefliyor. ISG Airport Hotel’de, şirket yemeklerinden, toplantılarına kadar iş dünyasından birey ve kurumların her türlü ihtiyaçlarını karşılamak üzere, farklı büyüklüklerde 5 adet toplantı salonu bulunuyor. Otelde egzersiz aletleri, masaj bölümünün de olduğu bir sağlık kulübü de var" dedi.


SABİHA GÖKÇENİN GELECEĞİ ÇOK PARLAK

Geçtiğimiz hafta Sabiha Gökçen Havalimanı’nın faaliyete girmiş olan yeni terminal binasını gezme fırsatı buldum zira bir süredir yurtdışında yaşadığım için ancak ülkemdeki tatilim süresinde fırsatım olabildi. Özellikle benim gibi emeği geçmiş pek çok kişi için eminim ki Sabiha Gökçen Havalimanı’ yepyeni, pırıl pırıl çehresi ile görmek gerçekten ayrı bir anlam taşıyordur. Emeği geçen SSM, HEAŞ ve ISG’ye tekrar tebrikler. Sabiha Gökçen’deki gelişmeler ve ciddi anlamda artan yolcu trafik rakamları, başta Avrupa olmak üzere dünya genelinde dikkat çekmeye devam ediyor, iç hat trafiği artmış ancak dış hat trafiğinde çok daha fazla büyüme kapasitesi mevcut. 2010 yıl sonu itibarıyla İç-dış hat toplam yolcu sayısı 10 milyonu geçerse kimse şaşırmasın. ISG yönetimi ticari gelirleri artırmak için çok konsantre bir çalışma yapıyor ve dünyanın gelişmiş havalimanlarında olan tüm markaları da yeni terminale getirmeye çalışıyorlar. Yeni terminalin duty free işletmecisi sektörün önde gelen firması Setur iken, yiyeçek;içecek konusunda ISG’n.in ortakları LMG adı altında bir yiyecek içecek firması kurmuş ve alt işletmelere kiralamalar yapıyorlar. LMG’nin yapısı bana TAV’ın yiyecek-içecek işletmeleri için oluşturduğu alt şirket BTA’yı anımsattı. Sabiha Gökçen’de ayrıca 2000 yılından bu yana fedakarlık ve başarı ile faaliyet gösteren H&C (eski adı ile Öztekin) firması 500 metrekarelik bir alanı işletiyor. Yeni terminal sayesinde kapasitesi yıllık 25 milyon yolcuya çıkan Sabiha Gökçen Havalimanı’nın bu rakama 2015-2018 yıllarında ulaşabileceğini düşünüyorum. Şayet rakamlar beni yanıltmıyorsa çok yakında simültane paralel pist inşaatı da gündeme gelecektir. Bu sayede havalimanı kapasitesi yılda 50-60 milyona çıkartılabilir. Bilindiği üzere Atatürk Havalimanı’nda üç pist olmasına rağmen teknik ve fiziki olarak aynı anda iniş kalkış imkanı veren simültane paralel pist olasılığı yok.

Tolga Turgut
Akşam Pazar
22 Aralık 2009


Depreme en dayanıklı bina Türkiye’de

Bilim dünyasının 1 milyonun üzerindeki tirajla en önemli dergisi olan Wired, 8 büyüklüğünde bir depreme karşı dünyanın en güvenli büyük yapısının 185 dönümlük arazi üzerine inşa edilen Sabiha Gökçen Havalimanı’nın yeni dış hatlar terminali olduğunu yazdı.

ABD’NİN en çok satan teknoloji ve bilim dergisi Wired, dünyanın depreme en dayanıklı binası olarak İstanbul’daki Sabiha Gökçen Havaalanı’nın bu ay başında hizmete giren yeni dış hatlar terminalini seçti. Wired dergisi, bu seçimine gerek olarak 185 dönümlük arazi üzerine tek parça olarak inşa edilen binanın tamamen 300 adet sismik izolatör üzerine oturtulmuş olmasını gösterdi.

Terminal için 14 deprem simülasyonu yapıldı

Bu izolatörler sayesinde 8.0 büyüklüğünde bir depremde bile depreminin sallama etkisini normal binalara göre 5 kat daha az hissediyor ve olduğu yerde hareket ederek yıkıcı etkiden korunabiliyor. Yapıyı tasarlayan Arup şirketinin mühendislerinden Atilla Zekioğlu, “Binanın depremin yıkıcı enerjisini emerek hasar riskini minimuma indirdiğini” açıkladı.

Wired’a göre Zekioğlu ve takımı dünyada depremlerin ve büyük patlamaların binalara nasıl zarar vereceğini tespit etmek için kullanılan Dyna simülasyon programından faydalandı. Bu program üzerinde Sabiha Gökçen’in yeni terminali için 14 farklı deprem senaryosu denendi ve hepsinde de bina en ufak zarar almadan şiddetli depremleri atlatmayı başardı. New York Üniversitesi sismik izolasyon uzmanı Michael Constatiniu’ya göre Sabiha Gökçen’de kullanılan teknoloji San Francisco Havalimanı’nın bir benzeri ancak daha gelişmişi. Vallejo’daki Earthquake Prottection Systems adlı şirket tarafından geliştirilen bu “triple friction pendulum isolator” adlı bu izolatörler hem San Francisco’dakinden daha küçük ve kompakt hem de inşa maliyeti çok daha düşük.

İZOLATÖRLER TÜRKİYE’DE İLK

Terminalin üzerinde oturduğu 300 izolatörün toplam maliyeti yaklaşık 5 milyon doları buldu. Temel aşamasında sismik izolatör yerleştirilmesi uygulamasının da Türkiye’de bir ilk olduğu belirtiliyor. Bu izolatörler, deprem sırasında binanın kontrollü bir şekilde hareket etmesini sağlayarak, sarsıntının yarattığı darbeyi emiyor.

İŞLETMECİ FİRMA: Bu sistem maliyetleri yüzde 10 artırdı

Sabiha Gökçen’in işletme hakkını satın alan Limak Holding’in Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Özdemir, terminal binası inşaatının yaklaşık 500 milyon euro’ya mal olduğunu, bu maliyet içinde depreme yönelik olarak uygulanan izolatörlerin önemli yer tuttuğunu söyledi. 300 sismik izolatör kullandıklarını ve bu izolatörlerin inşaat maliyetine yaptığı katkıyı yüzde 2 olarak belirten Özdemir, şu bilgileri verdi: “Ancak bu izolatörler maksimum katkıyı sağlasın diyerek terminal binasını da betonarme değil çelikten yaptık. Buna karar verdiğimizde dünyada çelik fiyatları rekorlar kırıyordu. Ancak yine de binanın hafif olması için çeliği tercih ettik. Betonarme yerine çelik kullanınca toplam maliyette yüzde 10’a yakın ekstra yükle karşılaştık. Ancak bu binanın bu kadar güvenli olabilmesi için de betona göre daha hafif olan çelikten yapmamız gerekiyordu. Bu sayede izolatörlerin etkisini en üste çıkardık ve dünyanın depreme en dayanıklı binası inşa edildi. Bu hassasiyeti göstermesek maliyetlerde yüzde 10’un biraz üzerinde 50-55 milyon euro gibi bir tasarruf ortaya çıkardı.”

Vatan Gazetesi - 23.11.2009


THY’den Avrupa’nın 7 noktasına tarifeli uçuşlar

Türk Hava Yolları, İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı (İSG) arasında yapılan iş birliği çerçevesinde, 9 Kasımdan itibaren Avrupa’nın 7 noktasına tarifeli uçuşlar başlatacak.

Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yeni tarife konseptinin tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında konuşan THY Genel Müdür Yardımcısı Orhan Sivrikaya, 9 Kasımda başlatılacak uçuşların haftanın 7 günü Moskova, Londra, Köln, Stuttgart, Berlin, Hannover ve Amsterdam’a yapılacağını söyledi.

Sivrikaya, Sabiha Gökçen Havalimanı’nın yeni terminalini hizmete açıldığı tarihten sonra THY’nin de yeni tarife konseptine geçeceğini ifade ederek, “THY ve Sabiha Gökçen arasında yapılan iş birliği ile bundan sonra Avrupa Yakası’na geçmeden Avrupa’ya uçabileceksiniz” dedi.

İstanbul’un Anadolu yakasının 4,5 milyon olan nüfusunun bazı çevre illerle birlikte 5,6 milyonluk bir kitleye ulaştığını anlatan Sivrikaya, bu yıl itibarıyla 1 milyon olan yolcu kapasitesinin 2010 yılında 1,8 milyon kişiye çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Bu oranın yüzde 80’lik bir artış olduğunu anlatan Sivrikaya, şöyle konuştu:

”Sabiha Gökçen Havalimanından daha uygun dış hat uçuş yapabilme olanakları ile birlikte “Miles&Smiles” (M&M) üyelerine ücretsiz otopark hizmetleri ve Atatürk Havalimanı ile karşılaştırıldığında daha düşük bağlantı süreleri gibi fırsatları yolcularımıza sunacağız. Ayrıca, Business Class servisi sunacak tek hava yolu şirketi olarak da Sabiha Gökçen Havalimanını kullanan yolcularımıza hizmet vereceğiz.”

Türk Hava Yollarının yurt içinde 6 noktaya uçtuğunu hatırlatan Sivrikaya, 9 Kasımda Adana’ya da uçuş başlatacaklarını, bunun Anadolu Yakası’nda yolcu trafiğinin gelişmesi için çok önemli olduğunu söyledi.

Sivrikaya, uçuşların başladığı sırada kampanya kapsamında bazı promosyonlarında yapılacağını, ilk gelen 30 yolcunun tek yönde her şey dahil 84 avroya uçuş yapabileceğini dile getirdi. Sivrikaya ayrıca, yolcuların Sabiha Gökçen üzerinden 20 avro fark ücreti ödeyerek iç hat seferlerine devam edilebileceği kaydetti.


”M&S” üyelerinin Sabiha Gökçen Havalimanı üzerinden yapılan tüm seferlerde mil toplama imkanlarına hiç bir kısıtlama getirilmeden sahip olacağını anlatan Sivrikaya, üyelerin Atatürk Havalimanından 7 güne kadar ücretsiz park imkanı alabileceğini ve CIP salonlarını ücret farkı olmadan kullanabileceklerini bildirdi.

Sivrikaya, THY’nin Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan uçan yolculara da 5 yıldızlı ikramlarda bulunmaya devam edeceğini de söyledi.

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı Yatırım Yapım ve İşletme AŞ (İSG) üst düzey yöneticisi Gökhan Buğday ise sadece Türkiye’nin değil Avrupa’nında en yeni havalimanı olduklarını belirtti. Halen 100’den fazla hava yolu ile işbirliği içinde olduklarını belirten Buğday, “Ancak bayrak taşıyıcı diye tanımladığımız Türkiye’nin en önemli kuruluşlarından THY’nin dış hat tarifeli uçuşlarına havalimanımızdan başlamasını kurumumuz ve gelecek hedeflerimiz için çok önemli ve anlamlı bir kilometre taşı olarak değerlendiriyoruz” dedi.


Buğday, yeni terminalin ve ilave birimlerinin 31 Ekimde tamamlanarak hizmete açılacağını kaydederek, bu tarihten sonra birlikte çalışacakları hava yolu şirketlerinin sayısının hızla artmasını beklediklerini ifade etti.


Sabiha Gökçen’in yeni terminali tamamlanıyor

İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın yolcu kapasitesini arttıracak olan yeni Dış Hatlar Terminali’nin yüzde 75’i tamamlandı.

Terminal binasının tamamlanmasının ardından havalimanının yıllık yolcu kapasitesi 25 milyon olacak.

Açıldığı 2001 yılında sadece 47 bin yolcu tarafından kullanılan ve 2008’de işletme hakkı 20 yıllığına devredilen Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan artık bir günde 20 bin 714 yolcu geçiş yapabilecek.

Yeni Dış Hatlar Terminali tamamlandığında havalimanının yolcu kapasitesi 25 milyon olacak. Yapımı tüm hızıyla süren yeni Dış Hatlar Terminali’nin açılışının 31 Ekim’e yetişmesi için çalışmalar devam ediyor.

Havalimanından 4’ü Türk, 36`sı yabancı 40 hava yolu şirketi, dünyanın 28 ülkesindeki 68 havalimanına uçuş gerçekleştirirken, yeni Dış Hatlar Terminali’nin açılmasıyla yolcu ve havayolu sayısında artış bekleniyor. Bilet fiyatlarındaki ucuzluğun yanı sıra uçuş trafiğindeki rahatlık nedeniyle yolcuların ilgisinin arttığı Sabiha Gökçen Havalimanı’nda, Dış Hatlar Terminali’nin yüzde 75’i tamamlandı.

29 Ekim 2009 tarihinde hizmete girmesi planlanan ve İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın yıllık yolcu kapasitesini 25 milyona çıkartacak 320 bin metrekarelik yeni İç ve Dış Hatlar Terminali ve ekleri projesinde: 4 bin 718 araç ve 72 otobüs kapasiteli dört katlı otopark, Kara ve hava tarafından ayrı girişleri olan 124 odalı havalimanı oteli, 112 adet check-in kontuarı, 30 adet self check in kontuarı, VIP ve apron manzaralı CIP bölümleri, 8 adet geniş (IATA kod E) veya 16 adet orta gövdeli
(IATA kod C) uçağa eş zamanlı hizmet verilebilecek. Çoklu uçak park ettirme sistemi, yiyecek ve içecek sektörünün önde gelen markalarının hizmet vereceği 5 bin m2 restoran ve cafe alanı, 4 bin 500 m2 ile Avrupa’nın en büyüklerinden biri olma özelliğine sahip olacak duty free alanı bulunacak.

4 bin 718 araç ve 72 otobüs kapasiteli çok katlı otopark inşaası Mart 2009’da tamamlandı. Açık olan otopark katı uzun süreli park alanı olarak hizmete açıldı. Yeni Dış ve İç Hatlar Terminali ve ekleri proje inşasının yüzde 78.20’si tamamlandı. Haziran sonu itibariyle terminal inşaatının yüzde 66,08’i, yollar ve viyadüklerin yüzde 69.08’i, otelin yüzde 38.39’u, VIP’nin yüzde 53.63’ü, yakıt hidrant alanının yüzde 94.58’i tamamlandı.

İnşaası devam eden yıllık 25 milyon yolcu kapasiteli yeni dış ve iç hatlar terminali İstanbul ve Türkiye’nin büyük bir ihtiyacını karşılayacak.
Sabiha Gökçen Havalimanı, uçuş noktalarına eklediği 17 yeni dış ve 2 yeni iç hat ile şu anda dünyanın 68 farklı noktasına erişim sağlıyor.

Aralarında SunExpress, Pegasus, Easyjet, Germanwings ve MyAir Havayolları gibi düşük fiyatlı (low cost) havayollarının da bulunduğu toplam 40 havayolu ile İstanbul Sabiha Gökçen, yolcularına Paris, Londra, Madrid, Amsterdam, Berlin, Roma, Dubai ve Kahire’ gibi turizminin önde gelen merkezlerine çok uygun fiyatlarla uçmak imkanı sağlıyor.

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı için bir öncelik ve avantaj sağlayacak 60 metre genişliğindeki yeni bir paralel pistin yapımına 2012 yılında başlanacak. Aynı anda iniş ve kalkış yapılabilecek ve uçak sayısında azami kapasiteye erişilecek yeni pist ile 2012 yılı sonunda Sabiha Gökçen Havalimanı Airbus 380’lerin (Kategori F) iniş ve park etmesini sağlayacak yapıya ulaşılacak.

Bölgenin finans ve sanayi merkezi olması, Marmaray bağlantısı, Anadolu Yakası’ndaki yatırım ve gelişmeleri doğrultusunda önümüzdeki dönemde İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’ndan yolcu sayısında da artışlar olması bekleniyor.

Havalimanının yaklaşık 2 saatlik ulaşım kapsama sahası içinde Bursa, Gebze, İzmit, Sakarya, Yalova ve İstanbul’un Anadolu yakası dahil olmak üzere yaklaşık 18 milyon kişi yaşıyor.

Yeni terminal binasının yapımı sırasında ayrıca ,İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın depreme dayanıklılığını en üst düzeye çıkarmak amacıyla 3 bin 119 adet kazık üzerine oturtulan temel yapısının dışında, dünyada az sayıda örneği bulunan, sismik izolatör sistemi kullanıldı.

252 kolonun herbirine ve yolcu köprülerinin temeline yerleştirilen 16 adet ile toplamda 268 sismik izolatör cihazları ile Yeni Uluslararası Terminal’in depreme dayanıklılığının en üst seviyeye çıkarılması hedefleniyor.

İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı Yatırım Yapım ve İşletme A.Ş.’nin (İSG) 20 yıllık işletme hakkına sahip olduğu İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı, içerdiği diğer birçok sistem gibi depreme karşı da en modern sistemlerden biriyle donatılıyor. Yerleştirilen sismik izolatörler, ABD’nin aktif deprem bölgelerinden birine kurulu olan San Francisco Havaalanı’nda da kullanıldı.

Deprem izolasyonlu en büyük bina

Sabiha Gökçen Havalimanı’na yapılacak yeni terminal, dünyanın deprem izolasyonlu en büyük binası olacak.

Dünyada, yüksek maliyeti nedeniyle ,sadece 5 bin binada deprem izolasyonu diğer bir deyişle sismik izolasyon bulunuyor. Bu binalardan 9 tanesi Türkiye’de. Şu anda deprem izolasyonu yapılmış en büyük bina ise ABD’deki San Francisco Havaalanı.

Ancak Türkiye, San Francisco’nun bu unvanını kendi eline almaya hazırlanıyor. Sabiha Gökçen Havaalanı’nın yakında yapımına başlanacak olan terminal binası bu sisteme sahip dünyanın en büyük binası olmaya aday.

Deprem (sismik) izolasyon sistemi nedir?

Dünyada henüz yeni yeni uygulamaya başlanan bu sistemin gelecekte depremlere karşı güvenli yapılar kurulabilmesi için vazgeçilmez olacağı söyleniyor.

Basit bir mantığa dayanan sistem, binanın altına yerleştirilen izolatör sayesinde yapının deprem anında bir bütün halinde "yüzmesi" yani bütün halinde gidip gelmesini sağlıyor.

Binanın bütün halinde sallanmasıyla yıkım engelleniyor ve en az hasarla deprem atlatılabiliyor. Böylece can kaybı önlendiği gibi bina kayıpları da en aza indirgeniyor.

Yüksek maliyeti nedeniyle dünya çapında yaygın olarak kullanılamayan sistemin en çok örneği Japonya’da görülüyor.

Deprem izolasyon sistemi bina inşa edilirken kuruluyor. Kocaeli Üniversitesi ve Erzurum Devlet Hastanesi, Türkiye’deki 9 örnekten ikisini oluşturuyor.

Sistemin mevcut binalara, tarihi eserlere ve depremde hasar görmüş yapılara da uygulanabilmesi için birtakım işlemler yapılması gerekiyor. Bu tür binaların altı kazılarak sistem yerleştiriliyor. Atatürk ve Antalya havaalanlarıyla, Tarabya Oteli ve Bolu viyadükleri de bu işlemlerden geçirildikten sonra deprem izolasyonuna sahip oldular.

Kaynak : CNNTURK

X