Havalimanının reklamı olur mu?_Syf123

Havalimanının reklamı olur mu?

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nın kapılarını açtığı günden bu yana tam dokuz yıl geçti. Ancak İstanbullular için havalimanı demek hâlâ Atatürk Havalimanı demekti. Sabiha Gökçen ise kimilerine göre ucuz havayolu şirketlerinin çalıştığı, sadece iç hatlara çalışan, küçük ve uzak bir alternatifti. Hatta çok uzun yıllar Sabiha Gökçen Havalimanı’nı Pegasus’un havaalanı diye görenler bile oldu. Ancak görülüyor ki bu algının değişmesine çok az kaldı. Geçtiğimiz Ekim ayında yepyeni bir havaalanı İnşa ederek yolcuları çok daha büyük ve modern binasında ağırlamaya başlayan havalimanı yönetimi, şimdilerde insanların beynindeki o eski algıyı da kazımanın yollarını arıyor. Bunun en önemli göstergesi de geçtiğimiz haftalarda yayına giren reklam filmi oldu. Havalimanının inşaası tamamlanmadan Sabiha Gökçen’in yeni yüzünün iletişimi için kolları sıvayan yönetim öncelikli olarak bir konkur açarak birlikte çalışacağı ajansı seçmiş. Oldukça hızlı gelişen bu sürecin ertesinde reklam çalışmalarına Propaganda İstanbul ile çalışma kararı alan İstanbul Sabiha Gökçen (ISG), çİçeği burnunda ajansıyla birlikte oldukça hızlı bir hazırlık ve prodüksiyon dönemi geçirmiş.
Her uçuş bir heyecan
Geçtiğimiz günlerde yayına giren ve "Yeniden Uçun" sloganını taşıyan reklam filmi, uçuş öncesi havalimanı deneyimini ve heyecanını annesiyle birlikte seyahat eden bir çocuğun gözünden aktarıyor. Reklam kampanyasıyla İlgili bilgileri aldığımız Propaganda İstanbul yaratıcı ekibinden Metin Küçükkalıpçı, Engin Öztekin ve Elçin Duraklar, kendilerini konkurun ertesinde inanılmaz hızlı gelişen bir sürecin içinde bulduklarını anlatıyor. Reklam filminin fikri ajansın konkurda sunduğu fikrin hemen hemen aynısı olmuş. Elçin Duraklar, "Reklam filminin konsepti konkurda sunduğumuzun aynısıydı. Çünkü çok az bir vaktimiz vardı. Havalimanı tarafında her şey çok hızlı ilerliyordu ve aynı hızı bizden de bekliyorlardı. Hatta bu hız meselesi işin brief’inde bile vardı" diyor. Bunun kendileri için bir anlamda avantaj bile olduğunu anlatan Duraklar, bunun yanı sıra havalimanı iletişimi yapmanın da kendileri için çok farklı bir deneyim olduğunu ifade ediyor. İşin başlangıç aşamasından itibaren müşterilerinden inanılmaz destek gördüklerini söyleyen Elçin Duraklar, havalimanı konsorsiyumundaki yöneticilerin bu iletişim için dışarıdan danışmanlık hizmeti aldığını ve bu anlamda işlerinin hayli kolaylaştığını da sözlerine ekliyor. Duraklar, "İSG’nin iletişim danışmanı Murat Yurttaş, bu süreçte bizimle beraberdi. Tüm brief’i, işin sürecini o kurdu. Çok düzgün ve detaylı bir brief aldık. Hedef kitleye kadar her şey çok iyi tanımlanmıştı. "Yaratıcı süreçte yaşananlara gelince... Reklam filminin yazarı Mustafa Küçükkalıpçı, hazırlık aşamasında ajans çatısı altında yaşananları şöyle anlatıyor: "Her şeyden önce burası bir bina. Bir havayolu firmasının reklamıyla karıştırılmaması lazım. Üzerine İnsani bir şeyler de koymamız gerekiyordu. Yaratıcı süreci inanın çok hayal meyal hatırlıyorum. O kadar hızlı geçti ki. Çok uzun toplantılar ve tartışmalarla, birçok fikri çöpe atıp yenisini bularak ilerledik. Her şeyden önce hissiyatın doğru geçmesine ve buranın sadece beton bir yapı değil insanlara keyif veren bir yer de olduğunu göstermeye çalıştık. Bunun yanı sıra havalimanı Avrupa’nın en yeni havalimanı. Bu reklamda üzerinde durduğumuz şey Sabiha Gökçen’in algısını yenilemekti. "
Dozu iyi ayarlamak gerekli.
Reklam kampanyasının sanat yönetmeni Engin Oztekin de her şeyden önce yeni ve güzel bir yapıyı insanlara göstermek istediklerini ancak bunun dozunu da çok iyi ayarlamak istediklerini anlatıyor. "Neticede bir apartman dairesi satmıyoruz. O yüzden bu alanı kullanan birini göstermemiz gerekiyordu" diyor Öztekin ve ekliyor: "O yüzden bizim için en doğrusu duygusu ve rahatlığı açısından bir çocuk kullanmaktı. Çünkü çocukların uçma tutkusu, bu alanı özgürce kullanabilmesi, düşündüğünü rahatça söylemeleri bizi hikayemizi bir çocuğun gözünden anlatma fikrine götürdü. Zaten filmde çocuğun o alanı kullanımı, uçaklarla haşır neşir olması ve uçakları seyrederken yaşadığı heyecan yansıtılıyor." Toplam iki günde tamamlanan reklam filmi çekimleri havalimanının oldukça kaotik bir gününe denk gelmiş. İstanbul’da uçuşların sis yüzünden aksadığı bir güne ve üzerine bir de hac zamanına denk gelen reklam çekimleri tüm bu olumsuz koşullara rağmen hiçbir sıkıntı yaşanmadan tamamlanmış. Tabi bu süreçte İSG Kurumsal İletişim Direktörü Canan Soysal’ın büyük desteğini almış ekip. Çekimden önceki üç gün boyunca Soysal’la bir araya gelerek özellikle uçaklı sahnelerin matematiğini hazırlayan ekip, çekim gününde de kuleyle organize bir şekilde tüm sahneleri sorunsuz şekilde çekmeyi başarmış. Çekimlerin tamamlanmasından sonra hızlı bir post süreciyle bir haftada filmi müşterinin karşısına çıkaran Propaganda ekibi reklam filminin başarısının önemli bir nedeninin de yönetmen Levent Onan olduğunu ekliyor.
Heyecan verici bir süreçti
Elçin Duraklar Propaganda Müşteri ilişkileri Yöneticisi
"Bizim için ilginç bir deneyimdi bu kampanya. Çünkü bir yandan eski bir havalimanı ve onun kötü tortuları var, Onları bu lansmanla silmek lazım. Ayrıca ilk defa bir havalimanı iletişimi yapıyorsunuz. Karşılaştırma yapabileceğiniz, feyz alabileceğiniz bir şey yok. Bu da kreatifi hayli heyecanlandıran bir deneyim oldu. Gece gündüz çalışıp bir hafta içinde sunumu yaptık. Hızlıydık çünkü onlar da inanılmaz bir performans gösteriyorlardı."

KAMPANYA KÜNYESİ
Reklam veren : İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı
Reklam Ajansı : Propaganda İstanbul
Reklam Yazarı : Mustafa Küçükkalıpçı
Sanat Yönetmeni : Engin Öztekin
Müşteri İlişkileri : Elçin Duraklar – Merve Eryelkovan
Stratejik Planlama : Elif Çevik – Arda Kuş
Ajans Prodüktörü : Onur Koçak
Prodüksiyon şirketi : 4 Films
Yönetmen : Levent Onan
Kullanılan Mecraları : TV, sinema, açıkhava, basın
Dünyanın her yerine yeniden uçun. Avrupa’nın en yeni uluslararası havalimanı İstanbul Sabiha Gökçen’den.

Şubat 2010
Haber: Elif Erman