Havalimanında ‘butik’ hizmet
Sabiha Gökçen Havalimanı’nın hizmete giren yeni terminaliyle birlikte konuklarına kapılarını açan İSG Airport Hotel, havalimanı otelleriyle ilgili tüm önyargıları ortadan kaldırmaya hazırlanıyor. 128 odası bulunan otel, konuklarına butik bir hizmet anlayışı vadediyor.
Dünyanın hemen hemen her yerinde havalimanı otelleri benzer özelliklere sahiptir.
Transit uçuşlar ya da şehirde kalınacak birkaç saat için tercih edilen bu otellerden yüksek bir hizmet anlayışı beklenmez ve belirli bir standartta oldukları bilinir.
Sabiha Gökçen Havalimanı’nın hizmete giren yeni terminaliyle birlikte konuklarına kapılarını açan İSG Airport Hotel, havalimanı otelleriyle ilgili tüm önyargıları ortadan kaldırmaya hazırlanıyor. Henüz bir buçuk aydır hizmet veren otel, havalimanı oteli algısını tamamen değiştirerek konuklarına butik bir hizmet sunuyor. Havalimanını işleten İSG firması ve havalimanının yiyecek-içecek ağırlama bölümünden sorumlu LGM ortaklığında hayata geçen İSG Airport Hotel, süit ve deluxe süit odaları, toplantı salonları, restoranı, masaj odaları ve sağlık kulübü gibi pek çok özelliğiyle istanbul’da konaklayacağınız herhangi bir 5 yıldızlı oteli aratmamayı ilke ediniyor.
Otelin kış bahçesini andıran cafe-bar bölümü, bu bölümden dışarıya açılan ve otelin tam ortasında konumlanan büyük avlu, şık ve huzurlu, sakin dekorasyonu Sabiha Gökçen’e yolu düşen ve Airport’u tercin eden tüm misafirleri seçkin bir hizmet anlayışıyla birlikte karşılıyor.
Otelin Genel Müdürü Erhan Çetin, bölgenin ihtiyacı olan ciddi, düzgün servisli, kaliteli otel ihtiyacını karşılayarak bu önemli boşluğu doldurmayı hedeflediklerini dile getiriyor.
İSG Airport’u ve havalimanında sunduğu butik hizmeti konuştuğumuz Çetin: "Airport kesinlikle bir havalimanı oteli değil. Bir ad koymak zor ama havalimanı içinde butik hizmet veren bir şehir oteli olarak tanımlayabiliriz," diyor.
İSG Airport Hotel ne zaman hizmete girdi?
31 Ekim itibariyle yeni terminal açıldı, otelin açılışını da aynı zamanda planlıyorduk ama ufak tefek işlerimizi de tamamlamak istedik.
Otel çok daha farklı, servis sektöründe kusur olmaması lazım... Resmi açılışımız Kasım ayında gerçekleşti. Yaklaşık bir buçuk ay oldu.
Eski terminal artık kullanılmayacak sanırım...
Terminal olarak kullanılmayacak. Ama bizim farklı planlarımız var. Eski terminal çok iyi bir konumda, değerli bir yer. Projeler, planlamalar yapıyoruz ama çok acele etmiyoruz çünkü doğru karar verelim istiyoruz. Havayolu taşımacılığı ile alakalı bir yer olarak kullanılmayacak ama farklı biçimlerde kullanmayı düşünüyoruz. O bölümü bir şekilde ekonomiye katacağız.
Otelin genel özelliklerinden bahsedebilir misiniz?
Otelimiz 128 odalı, Türkiye’nin en büyük havalimanı oteli. Bu odaların 12 tanesi süit, 2 tane engelli odamız var. Bu odalara ek olarak kuzey tarafa bakan deluxe süit odalarımız bulunuyor. Genelde havalimanı oteli algısı özellikle Avrupa’da ve dünyada küçük odalar biçimindedir. Servis standardı düşüktür, amaç kalınacak kısıtlı süreyi geçirmektir. Bizim odalarımız havalimanı oteli standartlarının çok üzerinde. Biz bir havalimanı oteliyiz ama herhangi bir yerde 5 yıldızlı bir otelde alınan misafir memnuniyeti neyse biz de onu vermeye çalışıyoruz. Daha önce çalıştığım otellerde edindiğim tecrübelerle konuklarımıza müşteri değil misafir olarak bakıyoruz. 5 yıldızlı bir otel hizmeti sunmak istiyoruz. Konuklarla tek tek özel ilgileniyoruz, Şehir transferi, laptop, internet, cep telefonu, masaj, sağlık kulübü gibi hizmetlerimiz var. 5 adet toplantı salonumuz bulunuyor. Büyük olan salonumuz 300 kişi kapasiteli. Bunlar havalimanı oteli kapasitesinin çok üzerinde.
Şu ana kadar 111 misafir memnuniyeti anketimiz var. Hepsi en yüksek puanları vermiş. Yeni açılmış bir otelde bunu yakalamak çok zor. Benim beşinci otel açılışım bu. Şimdiye kadar sorunsuz bir otel açılışı görmedim açıkçası,
Restoran bölümü için nasıl bir mönü hazırladınız?
Biliyorsunuz Sabiha Gökçen küçük bir kasaba gibi ve burada 3000-3500 kadar pansiyoner çalışıyor, Onlar da bizim potansiyel misafirlerimiz. Sağlık kulübü ve restoran için özellikle. Çok güzel bir ‘fine dining’ mönü hazırladık. Şefimiz Ünsal Sezer.
Kendisi çok tecrübeli bir isim, aynı zamanda bütün havalimanı yemeklerini hazırlıyor. Ama tabii otel için çok ayrı bir mönü hazırladı. İnsanların öğlen yemeği tercihi için hafif seçenekler de var, akşam yemekleri için şık seçenekler de. Dünya Mutfağı’ndan, Türk Mutfağı’ndan lezzetler bulunuyor. Bu civarda sadece Sabiha Gökçen olarak düşünmeyin, İstanbul doğuya doğru yayılıyor, neredeyse Kocaeli ve Bursa ile birleştik. Ayrı şehirler gibi değiliz. O bölgede doğru dürüst bir iş yeri yemeği yenilebilecek, konukların ağırlanabileceği, anlaşmaların imzalanacağı mekanlar yok. Bu bölgenin büyük bir eksiğini de doldurduğumuzu düşünüyoruz. Zaten gelen konuk profilimiz de bunu destekliyor.
Restoranımız iki bölümden oluşuyor. Kapalı bölüm dışında bir de otelimizin ortasında bulunan avluyu kullanabiliyoruz ki, bu sigara yasağında bizim için çok avantajlı oldu.
Kapalı mekanda yaklaşık 200 kişi, 80-100 kişi arasında da avluda ağırlayabiliriz.
Şefimiz burada havalimanı için hazırladığı mönülerin çok dışında yemekler yapıyor.
Hazır hiçbir şey kullanmıyoruz, hiçbir katkı maddesi yok. Her şeyi elde kendimiz yapıyoruz. Mönüde 65 kadar yemek var mevsimlere göre zamanla değişiklikler de yapacağız.
Havalimanı oteli olmanın avantaj ve dezavantajları neler sizce?
Ben avantaj olarak görüyorum. Sabiha Gökçen son dönemde ciddi bir ivme kazandı. 2010 yılı rakamlarımız çok iyi. Ana taşıyıcılar da kullanmaya başladıktan sonra yolcu kapasitesinde ciddi bir artış oldu.
Otelin ikinci katı direkt transit bölgeye açılıyor. Dolayısıyla büyük taşıyıcılar uçuşlarını buraya kaydırdıkça burada transit anlamında bir talep olacak. Biz de tam bu pazarın içindeyiz, kapımız içine açılıyor, Saatlik odalarımız da olacak, iki saat kalmak boş zamanını değerlendirmek isteyenler oteli kullanabilecekler. Bunu yaparken odalarında masaj alabilecek manikür yaptırabilecekler.
Bunların hepsi birleştiğinde ben, havalimanı içinde olmamızdan mutluyum. Sabiha Gökçen dışında istanbul bu yöne gelişmemiş olsaydı belki daha zorlu olurdu ama bölge de çok hareketli.
Havalimanları ülkeye gelen turistlerin ilk gördükler yer oluyor, oradan çıktıklarında gördükleri de şehre ait ilk görüntüler, Bu anlamda Sabiha Gökçen Havalimanı daha avantajlı diye düşünüyorum...
Ben de kesinlikle böyle düşünüyorum.
Benim yurtdışından misafirim gelse Atatürk Havalimanfndan değil, Sabiha Gökçen’den gelsin isterim, yeşilliklerin içinden otobana girsin isterim, ilk izlenim çok önemlidir biliyorsunuz. Otelde bile ön büro çok önemlidir mesela, içeri girdiğiniz anda size gösterdikleri karşılama o otelle ilgili fikrinizi belirliyor. Bu da aynı... Sabiha Gökçen’in en büyük avantajı bu olacak diyorum pazarlama çalışmalarımızda da bunu önplana çıkaralım diye önermişimdir hep. Gelenler hemen çirkin yapılaşmayla karşılaşmıyorlar. Daha sonra görecek bile olsalar ilk anda görmüyor olmaları çok önemli.
Ekibinizi oluştururken nelere dikkat ettiniz?
44 personelle çalışıyoruz, bu sayı ilerde artacak tabii. Ekibi özellikle çok tecrübeli olmayan genç turizmci arkadaşlardan tercih ettik. Kafalarında yanlış bilgiler olmasın bizimle en baştan doğru biçimde yetişsinler biz de zamandan kazanalım istedim. Misafir memnuniyetimiz de bunun doğru olduğunu gösteriyor. Her gün eğitimler verdik arkadaşlarımıza, ortaya çok iyi bir ekip çıktı.
www.isgairportotel.com
Otelin Genel Müdürü Erhan Çetin bölgenin ihtiyacı olan ciddi, düzgün servisli, kaliteli otel ihtiyacını karşılayarak bu önemli boşluğu doldurmayı hedeflediklerini dile getiriyor.