Amaç yolculara en iyi konforu sunmak_Syf55

Bina teknik yönetimi tamamıyla otomasyon sistemi çerçevesinde yapılandırılıyor. İklimlendirmeden aydınlatmaya kadar tüm sistemler tam otomatik olarak yönlendiriliyor ve işletiliyor.


Havalimanı’nın kuruluş ve bugünkü durumundan kısaca bahseder misiniz?

Bildiğiniz gibi Sabiha Gökçen Havalimanı 2001 yılında açıldı. Ondan önce Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde İleri Teknoloji Endüstri Parkı projesindeki son safhaydı. Yani bir havalimanının yapılmasıyla bu proje nihayete erecekti ve son aşamasına ulaşacaktı. Ancak bu bölgede görülen ihtiyaç üzerine o zaman havalimanının yapılması birinci öncelik olarak ele alındı ve 2001 yılında havalimanı hizmete açıldı. O dönemden bugüne havacılıktaki sıkıntılar, ortaya çıkan krizler derken çok fazla bir gelişim gösteremedi ama son dönemde özellikle Ulaştırma Bakanlığı’nın almış olduğu tüm kullanılabilir havaalanlarının işletmeye alınması kararı ve herkesin uçağa binebilir olması, belirli vergilerin indirilmesi, fiyat rekabetinin oluşturulması, iç hattaki uçuş ağlarının yeni havayolu şirketlerine açılmasıyla burada bir rekabet oluştu ve fiyatlar aşağı inmeye başladı. Dolayısıyla talep arttı ve havacılıkta ciddi bir gelişme yaşandı. Bu gelişme içerisinde Sabiha Gökçen Havalimanı ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı yatınm yapma ihtiyacı duydular buradaki alt yapıyı geliştirebilmek için. Bu amaçla daha önceki projelerde başarılı olan yap-işletdevret modelini burada da uygulamaya karar verdiler. Burada da bu şekilde başlayan süreç 2007 yılında ihaleye gidilmesi ve 2008 yılı mayıs ayında da devreye alınmasıyla sonuçlandı. Bu devralındıktan sonraki çalışmalarla yoğunluk gösteren yolcu ve uçak trafiği bizim devraldıktan sonra yaptığımız çalışmalarla daha da yükseldi. 2008 yılını 4.4 milyon yolcuyla kapatmıştık. 2009 yılını 6.6 milyon yolcuyla kapattık ki ilk hedefimiz 5.5’ti revize ettik. 2010 yılında 10 milyon yolcu sayısının üzerine çıkmayı hedefliyoruz. Bu şekilde hızlı bir yükselişe geçtik. Terminalin geçen yıl açılmasıyla şekil tamamıyla değişti.
Eskiden tenninaldeki sıkışık operasyonumuz, yeni tasarımla çok daha rahat, çok daha konforlu ve zaman harcanabilir hale geldi.

Yapısal özellikleri içerisinde neler var havalimanında?
210 bin metrekareye yakın kapalı alanımız var yeni terminalimizde. 4.850 araçlık park yerimiz var. Yeme-içme alanlarımız her türlü konfora ve rahatlığa sahip. Aynca her türlü bütçeye hitap edecek şekilde alternatiflerimiz var. Büyüme kapasitesi olarak terminalimiz her iki tarafa da 48 metrekare büyüyebiliyor herhangi bir operasyonu aksatmadan. Alanlanmız geniş, çok ferah. Yani yolculann aradığı konforun hemen hemen hepsi sağlanmış durumda. ISG havalimanı otelimizi de hizmete açtık, yolcularımız otelimizden de istedikleri şekilde faydalanabiliyorlar. Daha fazla yolcunun, daha fazla uçağın peşinde koşuyoruz şu anda.

Tesis teknik yönetimi hakkında bilgi verir misiniz?
Bina teknik yönetimi tamamıyla otomasyon sistemi çerçevesinde gerçekleştiriliyor. İsimlendirmeden aydınlatmaya kadar tüm sistemler otomatik olarak yönlendiriliyor ve işletiliyor. Şimdi bunların senaryolarını oluşturuyoruz. Çünkü bu senaryoları oluşturup sisteme girdiğimiz zaman o senaryo üzerinden verim alabiliyoruz. Bu senaryoları deneme yoluyla gerçekleştiıiyonız. İşte ışığı şuradan kapatırsak ne olur, havalandırmayı böyle açarsak ne olur, yaz ve kış kullanım şartları nasıl olur, kaç derecede kullanmalıyız, suyu ne kadar açmalıyız gibi, çeşitli senaryolar oluşturarak en verimli kullanımı sağlamaya çalışıyoruz. Bunu geliştirmek tamamen deneyerek ve senaryolarla geçen süreç içinde oluyor. Geçen süreçte özellikle Kasım ayından beri gelen süreçte elektrik tüketimi konusunda yoğun çalıştık mesela.

X